Mihri Hatun
İlk kadın divan şairimiz olan Mihri Hatun 1460 yılında Amasya’da doğmuştur. Asıl adı Mihrinnisa (kadınlığın güneşi) veya Fahrünnisa (kadınlığın övüncü) olarak bilinir. Kadı olan babası Yahyazade Mehmet ona “Mihri” mahlasını uygun bulmuştur.
Sultan İkinci Bayezid’in Amasya’da Vali olduğu dönemde kentin kültür ve sanat merkezi olduğu bilinmektedir. Şehzade Bayezid’in etrafında toplanan değerli alimler, şairler ve diğer sanatkarlar, o devirde bu şehzadenin iyi yetişmesini sağlayan akademik bir ortam oluşturmuşlardı. 2. Bayezid’in üçüncü oğlu Şehzade Ahmed Amasya’da Vali iken ilim ve şiir meclisleri kurmuş ve bu meclislerde Mihri Hatun da bulunmuştu; bu da kendisinin o dönemde saygı duyulan ve takdir edilen bir şair olduğunu gösterir.
Mihri Hatun, bilgisi, güzelliği ve sanatı ile çevresindeki insanlar tarafından çok sevilen bir kişi olmuştur. Mihri Hatun’un yazdığı birçok şiiri zamanın ünlü şairlerinden Necati’ye naziredir. Bu şiirlerdeki amaç kendisinin şair Necati’ye yetiştiğini göstermekti.
Bir dönemde Müeyyedzade Abdurrahman Çelebi’ye karşı bir aşk beslediği bilinen Mihri Hatun, daha sonra Şehzade Ahmed’in veziri Sinan Paşa’nın oğlu İskender Çelebi’ye yazdığı sanılan şiirleri ile tek taraflı bu hisleri açığa çıkartmıştır. Hiç evlenmemiş ve 1506 yılında vefat etmiştir.
Mihri Hatun’un bir yazma Divan’ı İstanbul Üniversitesi kütüphanesindedir. Bu divanın ayrıca Fatih Millet Kütüphanesinde ve Ayasofya Kütüphanesinde bir nüshası vardır.
Bir Gazeli
Ben umardım ki seni yar-ı vefadâr olasın
Ne bileydim ki seni böyle cefakâr olasın
Reh-i aşkında neler çekdiğim ey dost benim
Bilesin bir gün ola aşka giriftâr olasın
Sen ki can gülşeninin bir gül-i nev-restesinin
Ne revadır bu ki her har u hasa yâr olasın
Beni azade iken aşka giriftâr ettin
Göreyim sen dahi benim gibi giriftâr olasın
Beddua etmezem amma ki Hüdâ'dan dilerim
Bir senin gibi cefakâra hevadâr olasın
Şimdi bir hâldeyiz kim ilenen düşmenine
Der ki Mihri gibi sen dahi siyemkâr olasın.